Kendine Acıma ve Depresyon

 

Hepimiz neşe hissetmek ve hayatı olumlu bir şekilde deneyimlemek için doğal bir arzuya sahibiz. Yaşamın gerçek ifadesinin sevgi, keyif ve neşe olduğunun bilincindeyiz. Hayat karanlık, depresyon, onaylamama ve aksi, sert yüzlerden ibaret değil. Depresyondan geçmiş olan hepimiz biliyoruz ki onu yok etmek kolay değil; ömür boyu depresyonun kurbanı olmak kolaydır.

Depresyon kendine acıma alışkanlığıdır. Kendine acıma, bir güçsüzlük duygusudur ve yaşam tarafından 'bittiği' duygusudur; evren bize karşı geliyormuş ve onun tarafından tamamen mağlup edilmişiz gibi tepki veririz. Depresyon, havanın kendine acıdığı iklim gibidir.

Hayatımızda kontrolümüz dışında faktörler var ama bu depresif durum için bir şeyler yapabilir miyiz? Genellikle hayatlarımızı düzeltmeye istekliyiz ve bu durumdan çıkmak için bir 'atılım' istiyoruz. İş değişikliği, yeni yer, ayrılma veya yeni bir partner bulma, evden ayrılma ve hatta intihar düşünceleri, bunların hepsi bu depresyon iklimini düzeltmek için hayatımızın büyük resmine müdahale etme yönündeki güçlü arzumuzun sonuçlarıdır.

Her şeyden önce, çok bunaltıcı olduğundan büyük resme müdahale edemeyeceğimizi anlamamız gerekiyor. Aksine, hayatımızı ancak küçük başlayıp depresyondan çıkmak için giderek artan adımlar atarak değiştirebiliriz. Bu küçük artımlı değişim, şimdiki ana odaklandığımız bireysel eylemlerle başlar.

Şu anda doğru olanı yapmak, zamanla depresyonu ortadan kaldırmamıza yardımcı olur.

Depresyonun bir kan kimyası vardır. Tıpkı sigarayı bırakıp kanımızdaki nikotini ortadan kaldırmanın biraz zaman alması gibi, depresif bir durum da hemen değişmez. İyi haber şu ki, odaklanmış bir yaklaşım izleyerek durumumuzu iyileştirebiliriz. İşte Şeyh İbrahim'in kendine acıma ve depresyon hakkındaki söyleminden ilham alan birkaç adım:

1. Kendinize acımanıza radikal bir şekilde meydan okuyun : Depresyonu ortadan kaldırmanın ilk adımı, kendinize acımanız zihninizde ortaya çıktığı anda radikal bir şekilde meydan okumaktır. Hayatınızda kötüden çok iyiliğin olduğunu kendinize iddia etmelisiniz, bu yüzden hala hayattasınız. Eğer hayatında iyi şeyler yerine kötü şeyler olsaydı burada olmazdın. Bu kendine acıma varsayımına meydan okumak için her zaman tetikte olun.
2. Minnettar olun : Kendine acımak, 'Bana yeterince verilmediğini' söyler, şükran ise bize 'Hakkımdan fazlasının verildiğini' söyler. Minnettarlık, kendine acımanın panzehiridir. Hayatınıza ne kadar çok şükran getirirseniz, o kadar az güçsüzlük ve kendinize acıma hissedeceksiniz. Yapabileceğiniz eylemlerden biri, etrafınızı minnettar olan ve yaşamlarında minnettarlığı somutlaştıran insanlarla çevrelemektir.
3. İnancınızı geliştirin : Kendine acımanın ardındaki itici güçlerden biri, hayatın kazaların bir sonucu olduğu ve hayatımızda meydana gelen tüm olayların rastgele olduğu inancıdır. Bu, dünyada faaliyet gösterme ve başkalarıyla rekabet etme biçimimiz konusunda düşmanlığı zorluyor. Bu, Allah'a inanmayan bir inançsız olmakla, yani hayatınızın sizin veya başkalarının kontrolünde olduğuna dair içsel inançla eşdeğerdir. Eğer inancınız üzerinde titiz bir şekilde çalışmazsanız, düşmanlık duygularına geri dönersiniz, dünyadan hırpalanırsınız, dış etkenlere tepki vermeye devam edersiniz ve derin depresyona düşmeye devam edersiniz. İmanı inşa etmek, hayatımızın hakiminin Allah olduğuna, bu evrenin keyfi olmadığına, daha büyük bir anlama sahip olduğuna ve Yaratıcısının tasarladığı mükemmel bir tasarıma sahip olduğuna inanmaktır. Allah'ın herşeyin en sevgi dolu, en cömert ve en şefkatli olduğuna, evrenin de en iyi kalpli olduğuna inandığımızda üzerimizdeki baskı kalkar; hayatlarımızı biz yönetmiyoruz, bunun yerine sadece en iyi niyetlerle ve Tanrı'nın bahşettiği yeteneklerle çalışıyoruz.
4. Düşünün ve tekrarlayın : Her gün günlük tutun! Günün deneyimini bir günlüğe yazın. Düşüncesizce yazmayın, bunun yerine kendinize düşünün – bugün cildimde olmak nasıl bir şeydi? Kendimi güçlü mü yoksa zayıf mı hissettim? Çevremde uyum mu yoksa düşmanlık mı hissettim? Günümde çatışma olsaydı nasıl hissederdim? Duygularınızla bağlantı kurduğunuzda, bunların ardındaki nedeni kendinize sorun ve kendinize acımanıza meydan okuyun. Minnettar olduğunuz şeyleri arayın. Allah sana hak ettiğinden fazlasını mı verdi? Allah'ın size bahşettiği sayısız nimeti göreceksiniz. Evrenden aldığınız nezaketin farkına varacaksınız. Kendinize karşı acımasızca dürüst olun, böylece bu kendinize acıma durumunun üstesinden gelmek için kendinizi keşfedebilir ve kendinize meydan okuyabilirsiniz.

Bu adımları takip etmek kolay değildir ancak yaşamın gerçek ifadesini deneyimlemek için buna değer. Kendine acıma yalanı ortadan kalkacak ve yerini Gerçeğin ışığı alacak. Bu evrenin keyfi olmadığını ve çok sevgi dolu ve şefkatli bir Varlığın gözetimi ve koruması altında olduğunuz mükemmel bir tasarım olduğunu göreceksiniz. Onun Ellerinde dinlenebilirsin.